Sevgili Emre Akbay ilk uzun çaları olan Düş Kuşu albümünü geçtiğimiz günlerde yayınladı!
Kendisi kıymetli şarkı yazarlarımızdan ve müzisyenlerimizden biri bana kalırsa. Geçtiğimiz yıllar içinde farklı tekliler ve 2017’de Göğe adlı bir adet de kısa çalar yayınlayan Emre zaten işlerinin güzelliğine sırf beni değil tüm Türk müzik dinleyicilerini ikna etmişti. Düş Kuşu birbirinden güzel şarkıları, nice kıymetli müzisyenleri ve anlatılmaya değer bir hikâyesi olan bir albüm. Albümün giriş şarkısı olan Papatyalar‘ın klibini buraya bırakıyorum ki klip zaten ağırlıklı olarak Oktay Zengin, Çağatay Vural ve Melih Özmen tarafından kaydedilmiş albüm yapım süreci, konser ve sokak performansları görüntülerinden oluşuyor. Papatyalar’dan sonra Hiç Kimse‘yi de dinleyin, albümdeki favorim o, sonrasında tüm şarkılara bir kulak kabartacaksınız zaten.
Müsadenizle bu albümün hikâyesini Emre’nin ağzından sizlerle paylaşacağım:
2018 yılının başında çocuk şarkıları yapmaya heveslenmiş, fakat bir türlü işe girişememiştim. elimde albümün ilk şarkısı ‘papatyalar’ın demo kaydı ve albümün beşinci şarkısı ‘rüyamda’nın bitmiş kaydı vardı. çocuk şarkıları fikrinden vazgeçip yavaş yavaş, eskişehir’de elimden neler gelecek diye düşünürken bu albüm oluşmaya başladı.
albümün kayıtlarına başladığımızda albümdeki davulların icracısı Oktay Zengin ile albümdeki akordeon ve piyanoları icra eden Esin Nilay henüz nişanlı bile değildi. geçen yaz evlendiler. onların rolünü daha ince anlatmama izin verin. kayıtların yarısından fazlası Oktay Zengin’in kendine ait – davul dersleri de verdiği – stüdyosunda gerçekleşti. evlilik telaşının arasında her fırsatta bir kayıt yapıyorduk.
albümün eskişehirdeki bir diğer önemli ismi Cüneyt Çakal. önceden çalıştığı ve daha sonra evinde kurduğu stüdyoda yine çok sayıda kayıt aldık. ayrıca akustik gitarlarını yazdığım, albüme adını veren ‘düş kuşu’ şarkısının da alt yapısını ve prodüktörlüğünü üstlendi.
daha sonra albümün istanbul ayağı gelişti. no land ile dostluğumuz 2016 yılına dayanır. onlarla yakın irtibat halindeydim. ve neden bir şarkıyı beraberce yapmayalım dedik. sonuç itibarıyla hem benim ekibimin hem de no land üyelerinin çaldığı bir şarkımız oldu (tohumlar).
istanbulda Şenol Coşkun albümün kalan tüm mixlerini ve masteringlerini yapmasının yanı sıra, kendi evindeki stüdyosunda albüm için kayıtlar aldı. albümdeki şarkılardan bazıları için synth ve piyano çaldı.
bağımsız bir albüm olduğu için, dijital platformlara yine kendi imkanlarımla koymam gerekti. bu noktada albüm için istanbulda – aynı zamanda albümün kapağı için enfes bir tablo çizen – Hazal Akkerman ile sokak müziği yaptık.
netice itibariyle çok çok güzel dostların katkılarıyla, çok çok güzel dostların iş birliğiyle, çok çok güzel dostlarla beraber ortaya böyle bir iş koyduk.
bir bağımsız müzisyen olarak, sizden, sadece paylaşım yoluyla destek istiyorum
seslerimizi çoğaltalım…
Bir de albümde yer alan birbirinden kıymetli isimleri saymak istiyorum. Oktay Zengin (davul, kayıt), Ömer Alkılıçgil (basgitar), Arif Tunç Konak (elektrogitar, kayıt), Esin Nilay Zengin (akordeon, piyano, vokal, düzenleme), Kamil Hajiyev (keman, vokal), Hazal Akkerman (çello, kapak resmi), Sahand Lesani (elektrogitar), Oğuzcan Bilgin (trompet), Gülşah Erol (çello, vokal, düzenleme), Cüneyt Çakal (prodüksiyon, kayıt), Aydın Ceran (elektrogitar), Doğuş Küçük (kayıt), Burak Yıldırım (kayıt), Özgün Atay (kayıt), Şenol Coşkun (synth, piyano, prodüksiyon, kayıt, mix, mastering) ve Emre Akbay (akustik gitar, armonika, vokal, söz, müzik, düzenleme) Düş Kuşu’na imzasını atmış isimlerin tamamı.
Albümün öyküsünde de bahsi geçtiği üzere Düş Kuşu’nun kayıtlarının yapıldığı yerler ise Ofismofis (Eskişehir), Avazhâne Stüdyo (Eskişehir), Arpej Stüdyo (İstanbul) ve Bahçeşehir Üniversitesi Galata Kampüsü (İstanbul) imiş.
Mis gibi bir iş çıkmış ortaya neticede, yıllarca sıkılmadan dinlenecek, kimi müzikseverlere başucu albümü olacak bir çalışma. Umarım sevilir, paylaşılır, güzel müziklere ihtiyacı olan nice insana ulaşır Düş Kuşu. Emre’nin de ürettiği bu güzel albümün de yolu ve bahtı açık olsun!
Hiç yorum yok