Karşılaştığım Müzikler serisinin Antalya’dan yazdığım ilk yazısı bu olacak, heyecanım büyük, bir yandan ev taşırken ve yerleştirirken o kadar uzun vakit geçti ki yazıdaki bazı şarkılar günümüz standartlarında “eskidi” bile denilebilir. Neyse yeni evin gazıyla başlıyorum, ne demişler başlamak bitirmenin yarısıdır. (Değil.)
Can Kazaz‘ın Babylon Bomonti‘deki bir canlı performans videosu ile başlayalım serinin 15. yazısına. Beni Kurtar‘ı çalıp söylüyorlar sahnede, şarkı ve hissiyatı çok güzel, buna bir de Babylon’un efsanevi ışıkçısı Sadık Avcı‘yı ekleyince işin etkisi bir kat daha artıyor. (Sadık Avcı ile ilgili Murat Beşer‘in 2015 tarihli Hiçlikten gelen adam yazısını muhakkak okuyun!) Bir de Can Dedeoğlu‘nun şarkıyı durduğu andan yeniden yükselten bas solosunu da övmezsem olmaz. Dinleyiniz. Bu arada Can bu videodan sonra bir canlı performans bir de klip yayınladı, özetle kanalını takip etmeniz sizin için en hayırlısı.
Her yazının olmazsa olmazı üretken müzik insanı Evrencan bu yazıya da Yani ile giriş yapıyor. Yani çok büyük bir şarkı zaten, Fırat Tanış‘ın Türkçe müziğe kattığı inanılmaz bir hediye. Kendisi de Yani’yi bir programda gitarla tek başına çalıp söyleyerek hepimizi derinden sarsmıştı birkaç sene önce! Böylece tekrar popüler oldu şarkı, ben de dahil onlarca müzisyen bu şarkıyı kendince yorumladı, işte bu dinleyeceğiniz Evrencan Gündüz yorumu benim bugüne kadar dinlediklerim arasındaki en iyilerden biri, belki de en iyisi, ekip de muazzam. Sona kadar sakin sakin gidiş, sonraki yükseliş ve düzenlemedeki dokunuşlar özellikle şahane. Bu arada ben yazıyı yazasıya kadar Evrencan dile kolay 4 video daha paylaşmış, belki bir ikisi daha bu yazıda kendine yer bulur ama siz yine de kanalından tüm iş göz atın kulak kabartın derim.
Sena Şener‘i her dinlediğimde bu kadın dünyaca ünlü olmalı, yaptığı her iş dünyanın her köşesinde ses getirmeli diye düşünüyorum, ne bileyim bir Adele gibi falan olmalı misal. Ona şarkısının da düzenlemesi tıpkı Sena’nın diğer şarkıları gibi evrensel anlamda da kabul görecek hatta hit olacak tüm özelliklere sahip bence, bir yandan diyorum ki “ne şans bu insanlar Türkçe şarkılar yapıp söylüyor”, bir diğer yandan “acaba Amerika’da Avrupa’da bu işi yapsalardı gördüklerinin çok daha üstünde bir ilgi kazanamazlar mıydı” diyorum.
Akustikhane‘nin tüm bölümlerini Merve ile severek izliyoruz, hatta teknoloji ilerledi artık çoğu zaman televizyondan da izliyoruz, üzerinden bayağı zaman geçse de taşınma telaşından Nilipek.bölümünü ancak bugün izleyebildim. Müzik ve bölüm çok güzel, tek eleştirim sevgili Akustikhane ekibine. Playlist’te önce muhabbetleri sonra şarkıları arka arkaya koymuşlar, böyle olunca program bütünlüğü havaya uçmuş, eskiden tam bölüm videoları vardı, haydi tam bölüm koymayın dediler parça parça koyup sponsor görünürlüğünü artıralım dediler diyelim ki, tamam ama o zaman playlist’in akışını bari programın gerçek akışı ile örtüşür şekilde koyun ki, başlatınca doğru sıralama ile dinleyelim. Muhabbetten sıkılan varsın kendi playlist’ini yapsın. Sen niye kendi playlist’ini yapmıyorsunuz derseniz, siz de haklısınız derim. Nilipek. bölümü diye girdik, nereye geldik, bölüm çok güzel, Nil İpek de ekibi de her zamanki misliklerinde.
Sözü ve müziği Cihan Mürtezaoğlu‘na, düzenlemesi de kendisiyle beraber Zafer Tunç Resuloğlu‘na ait olan Sen Banasın şarkısına, The Secret City tarafından yapılan Little Darling adlı bu etkileyici animasyon video pek güzel yakışmış. Dinlemekle kalmayın, izleyin de.
Sözleri Claude Lemesle ve Pierre Delanoe‘ye, müziği Toto Cutugno‘ya ait Pastırma Yazı – L’ete Indien parçası Sinan Kut‘un yönetmenliğinde insanı yine oturduğu yerden ince ince oynatıyor. Kolektif İstanbul‘un klibi de oynamalı oynatmalı olunca güzel zaten değil mi ama?
Groovypedia, şahane bir vizyonla Türkçe rap yapan kim varsa çekmeye tam gaz devam ediyor, ha sadece rap de çekmiyor ama ürettikleri videolarda rap oranı daha ağır basıyor, çok da güzel oluyor. Bakınız Hidra‘ya bir kulak veriniz, ben yine bunu yazana kadar kanala kim bilir kaç tane daha yeni video eklenmiştir, buyurun kanalı da buradan takibe alın, Ara Dinkjian da var son videolar arasında hatta!
Sevgili Canberk‘in bir başka Sofar videosu daha çıktı karşıma geçtiğimiz ay bir ara, kendi üslubundaki sözleri ve şarkıları her zamanki gibi beni etkiliyor, çalan ekip de güzel. Şehirler hiçbirimizi aldatmasın. Şarkı bitmeden teşekkür edişini sevdiğimin raksıtarı!
En sevdiğim kardeşlerden oluşan Yarkın Duo yani Nağme ve Baturay Yarkın ikilisi bu kez de karşımıza bence dünyanın en iyi filmlerinden Geleceğe Dönüş için Alan Silvestra tarafından bestelenmiş bir temayla çıkıyorlar! Sadece bu tip yorumlarından da oluşan ayrı bir albüm yaparlar umarım bir gün!
Şahane bir Groovypedia videosu daha. İdil Meşe ve Da Poet‘in birlikte yaptıkları bir kayıt, Harp in Hearth, artık bu ikilinin bir adı da var: Rain Lab. Trip hop sevenlere ilaç gibi şarkı, çok da güzel kayıt!
Karşılaştığım Müzikler #16 | Karşılaştığım Müzikler
21:51h, 22 Mayıs[…] Bir önceki yazıda arada açtığım süreyi tam olarak dolduramamış, yazmadığım zamanki Karşılaştığım Müzikler‘in tamamından size bahsedememiştim. Bunlara bir de yeni yeni şarkılar eklenince, böyle bol müzikli bir bayram sonrası yazısı ile tekrar karşınıza dikiliverdim. Umarım herkes yeterince çikolataya ve şekere abanabilmiştir. Başlıyoruz: […]