İnsanın tek çalışmadığı gün Pazar olunca, hayatın tüm yapılması gerekenleri de o güne binince yeni müzik yazısı yazma konusunda ayda bir ortalamamı bile tutturamaz oldum. Arada bir tane Müziğe Dair #0004 || Pilgrim’s Paradox yazısı yazdım gerçi ama onu da bu Karşılaştığım Müzikler‘i yazmaya vaktim olmadığı için tekli olarak yayınladım.
İki yazı arasındaki vakit açıldıkça haliyle yazının kapsamı da genişliyor, paylaşılacak şarkılar da artıyor ve yazılar iyice göz korkutucu (en azından benim için) boyutlara ulaşıyorlar. Ancak azmettim, bu yazıyı bu gece sabahlamak pahasına bitireceğim. Yazının beşte ikisini birkaç hafta önce yazmıştım, kalanını da gece 3 olmadan bitirdim evet.
Zaten serinin 20. yazısı -yani bir sonraki yazı- belki de bu uzun listelerin sonunu getiren yazı olacak, yeni şarkılar keşfetmeye ve onları paylaşmaya devam edeceğim tabii ama belki biraz daha basit bir formatta, neyse onu da 20. yazıda anlatırım. Buyurun müziklere geçelim. Bakalım yaklaşık son iki aydır kimlerle karşılaşmışım…
Hakan Yılmaz, üniversitedeki profesörlerimizden biriydi, kendisinden iki ya da üç ders aldım diye hatırlıyorum. Abuk bir özel üniversitedeki bir grup öğrenciyi anlatırken “uzun paltolu, kirli sakallı, derste arkalarda oturup sürekli telefonla konuşup telefonda sadece ‘hallederiz’ diyen low iq high ideology tiplerdi” demişti. Hâlâ ülkenin yarıdan çoğu için kullandığım bir ifadedir bu kalıp. Müzisyen olduğunu hayli geç öğrendim. Ezginin Günlüğü‘nün kurucularından biri, grubun Sabah Türküsü, Alagözlü Yar ve Doğu Türküleri albümlerinin solistiymiş. Ben bunları öğrendikten ve mezun olduktan sonra 2015‘te Hakan Hoca Sen Yoktun adlı bir solo albüm yayınlamıştı. Yukarıdaki Dut Ağacı adlı güzide Azeri türküsünü yorumladığı Türkülerle Yeniden albümü ise bu ay içinde Ada Müzik etiketiyle yayınlandı. Dinlerseniz hak vereceksiniz pek güzel dupduru bir yorum, sizi ülkenin derdinden koparıyor, müziğin her şeyden bağımsız diyarlarına götürüyor. Yakındır Spotify‘a da gelir, şimdilik sanıyorum iTunes ve müzik marketlerden ulaşılabiliyor albüme. Bir de kendisi bana göre bu ülkede yapılmış en anlamlı şarkılardan biri olan rahmetli Tanju Duru‘nun Raylar Boyunca‘sının da söz yazarıdır. Şarkı neyi anlatır, niye anlatır buyurun onu da siz keşfedin.
Öncelikle yasal uyarımızı yapalım, video sara hastaları için tehlikeli olabilir. Sonra da devam edelim, Sudden Beach sevgili Mehmet Güren‘in yeni projesi. The Reason ise katman katman açılan döngüsel bir elektronik melodiler bütünü. Arpejimsi ve daha yoğun ilk katmanı, daha sade ve net üst katmanlar zenginleştiriyor. Önceden de demiştim Almanya yaradı bu arkadaşımıza.
Hiç yorum yok