Şimdi dev bir Karşılaştığım Müzikler yazısını daha yazmaya oturdum. Bir önceki yazıdan bu yana neredeyse bir ay vakit geçtiği için şarkılar birikti, yazı daha yazılmadan uzadı, gözümde büyüdü. Bu yazıları nasıl daha verimli hâle getiririm diye düşünüyorum. Okunma açısından demiyorum, ne yaparsam yapayım öyle bir verimlilik yok keza. Kast ettiğim yazarken, yani hem kendime hem tarihe not düşerken nasıl bir yöntem izlesem de vaktimi daha iyi değerlendirsem.
Bir diğer kafama takılan husus ise şu: Blogda konsept ve kategorileşme iyi bir şey, yani Karşılaştığım Müzikler, Okuduğum Kitaplar gibi içinde ne olacağı başlığından belli içerikler hem bana hem de okuyucuya aradığını bulma ve beklediğini sunma konusunda faydalı, bu cepte. Ancak benim zaten yazı yazabileceğim zamanım sınırlı, bu sınırlı zamanı da kategorilerin sürekliliği açısından o kategorilere yeni yazılar yazmaya harcadığımda, bloğuma içimden gelen diğer konularda yazacak vaktim kalmıyor.
İki ucu çoklu denklem özetle (Atalarımızdan daha kibarım net.) neyse biraz daha bu konunun üzerinde düşünüp daha pratik çözümler üreteceğim yakın vadede diye ümit ediyorum. (Üretemedi.) Şimdi bu uzun ve dertli girişten ve bitmek bilmeyen leş gündemimizden uzaklaşıp güzel müzikler deryasına doğru yelken açıyoruz, haydi buyurun:
Diyorum ya ne olacaksa hip hop‘tan olacak buralarda, herkes ona göre gardını alsın. İkra ve Type Wheel‘den Yokuşlar Kısalsın‘ı dinliyoruz.
Hiç yorum yok