* Bu yazı ilk olarak 31 Mayıs 2018 tarihinde kıyı müzik‘te yayınlanmıştır.
Ay ortası yazısında bu kez biraz geciktim, ay sonuna gelmişiz. Hâl böyle olunca da liste biraz kabardı. Bu noktada diyeceğim şu, fazla müzik (kaliteliyse) göz çıkarmaz. Haydi buyurun elimizde bu kez neler var bölüm bölüm inceleyelim.
Bölüm 1: Karşılaştığım tekliler (tabii videolu veya görselli olanlar)
Evet Nova Norda bir kez daha karşımızda, hem de bu kez Emir Yargın’ın elinden çıkma klibiyle! Klibinde sanat camiasının önde gelen isimlerini değişik hâller içinde görebileceğiniz Boşver adlı parça yine güzel altyapıları ve hoş sözleriyle yaza damgasını vuracak bir iş olmuş. Çok seviyorum bu yaza damgasını vurmak kalıbını, o yüzden kullandım. Vurmasa da biz çevirip çevirip dinleriz, orası kesin.
Uran’dan bir süredir pek ses çıkmıyordu; Yan White ile birlikte yaptığı Come Inside, akustik, dinlendirici, sözleriyle sizi alıp götürücü, sakin ve etkileyici bir şarkı olmuş, iyi geldi.
Sevgili Melike çevresindeki tüm kederli kadınları toplayıp onlarla “iki günlük dünyada dert etmeye değer mi” temalı bir klip çekmiş. Şarkı zaten güzel, hemen ikinci nakaratta koroyo dahil olmuş buluyorsunuz kendinizi.
Önceki yazılarımın birinde daha bu ikilinin bahsi geçmişti, Doğan Duru’nun havalı sesi ile Ardıç Duygu’nun buğulu sesinin uyumu bu tarz bir eserde daha anlaşılır olmuş, melankolisiyle kendini hemen sevdiren bir parça.
Bir başka düet ile karşı karşıyayız şimdi de. Elçin Orçun ve Birkan Nasuhoğlu ikilisi çalıp söylüyor, tam olarak tanımlayamadığım farklı bir havası var şarkının, dinledikçe insana kendini sevdiriyor.
Bölüm 2: Sadece YouTube’a saklanmış güzellikler
Sözleri Cahit Kulebi’ye, müziğiyse Sarven Peştemalcıgil’e ait olan Niksar adlı bu tatlı İmre Hadi parçasını uzun zamandır kendisinden bir ses duymadığım Simge Pınar ve sevgili Can Kazaz birlikte yorumlamışlar. Yanlarına da Mertcan Bilgin ve Efe Demiral’ı almışlar. Sakin sakin dinlemelik mis gibi bir kayıt çıkmış ortaya. Tokat’a sevgiler.
Veys Çolak’ın bu şarkısını zaten pek severdim, Akustikhane’deki canlı performansı da ayrı tatlı olmuş. Bölümün tamamına da Akustikhane’nin kanalından ulaşabilirsiniz.
Ülkemiz artık acapella ile tanışmış hatta bu icrâ türünü bağrına basmış bir ülke. Binnaz ve Kaan da kendilerini partisyonlara bölüp çok sevilen türkülerimizden birini yorumlamışlar, ortaya bu güzel kayıt çıkmış.
Özetle söylemek gerekirse güzel şarkı, güzel bir ekip, güzel bir program, dinleyiniz.
Bağırmayan ama duygusunu veren, şov yapamayan ama ustalıkla icrâsını gösteren bir kayıt var karşımızda. Salih Aydoğdu’dan Sen Bir Aysın’ı dinliyoruz.
Önceki yazıda Yank’ın yine bir başka KİTAPÇI performansını paylaşmıştım. Düzenlemeleri bu kadar güzel ve üzerine düşünülmüş az şarkı yapılıyor çünkü artık günümüzde.
Özge Ürer ikinci albümüne giden yolda Ayna adlı parçasının Evrim Tüzün ile gerçekleştirdiği canlı performansını paylaşmış. Güçlü bir şarkı, dinlerken insan gelecek olan albümü de merak etmeye başlıyor.
Bölüm 3: Yeni çıkan canavar gibi albümler (tabii yine videolu veya görselli olanlar)
Albüm: Aşk Ölmez (2018) – Epic Istanbul
Yani tam olarak ne diyeceğimi bilemediğim bir şarkı/klip ve dahası albüm var karşımda. Bu adam (Cem Özel) yıllar evvel bir albüm yapmıştı 2012’de sanırım, İnim İnim adında. Aynı dönem bir de konserine denk gelip kendisini dinlemiştim. Vay arkadaş ne işler, ne kafalar diyerek çok şaşırıp takdir etmiştim müziğini. Videoyu izleyin ve dinleyin, ardından da albüme geçin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Albüm: Caz Musikisi (2018) – DMC
Sevgili Yaprak Sayar, Hasan Hasgüler’in Kara Kız’ını cazlaştırarak pek hoş bir işe imza atmış, Murat Joker’in çektiği lindy hop’lu dönem klibi de ayrıca şarkıya yakışmış. Peki nereden çıktı bu şarkı bu klip derseniz, geçtiğimiz günlerde Caz Musikisi adlı bir albüm çıkarttı Yaprak. İsminden de tahmin edebileceğiniz gibi klasik müziğimizden halk müziğine farklı türlerdeki eserler bu albümde Yaprak’ın sıra dışı kalitedeki sesiyle ve nitelikli müzisyenlerin icrâ ve düzenlemeleriyle cazlaştırılmış. Hoş bir sürpriz oldu, çok da güzel oldu, hayırlı uğurlu olsun.
Albüm: Deli Zaman (2018) – Dokuz Sekiz Müzik
Cihan Mürtezaoğlu yeni albümü Deli Zaman’ı kısa bir süre önce yayınladı, albümün ilk klipleneni de Yollar olmuş. Çağla Has’ın yönettiği klipte yazlık diyarlarda gezen ve oynayan dostlar görmek beni mutlu etti açıkçası.
Albüm: Haller (2018) – Tantana Records
Ayyuka ve Kırıka’dan aşina olanlarınız vardır Özgür Yılmaz’a, kendisi geçtiğimiz günlerde Haller adlı yeni bir albüm yayınladı, dikkatle dinlemenizi tavsiye ederim. Hatta önceki işlerine de muhakkak bir kulak kabartın. Rüya, bu albümün sanıyorum ilk klipleneni.
Albüm: Worm Universe (2018) – Santima Records
Tan Tunçağ ile uzun zaman sonra karşılaşmak gerek beni, gerek kulaklarımı hayli tatmin etti. Sadece işitsel değil, görsel bir işle de karşı karşıyayız, harika.
Bölüm 4: Geçtiğimiz yılların (ve bu senenin) albümlerinden yeni kliplenenler
Albüm: A Naşkvit (2017) – M4NM
Ağaçkakan’ın geçen sene yayınladığı canavar gibi albümü Naşkvit’i hatırlarsınız. Albümün en vurucu şarkılarından biri olan ve Kutay Soyocak ile birlikte seslendirdikleri Herr Neyse bu ay Volkan Yalçın’ın yönetmenliğinde kliplendi. Kısa film desek daha doğru olur belki de, girişteki hikâye ve sonraki kurgu bütün olarak bir konuyu işliyor keza. Güzel işti, daha da güzelleşmiş.
Albüm: Cızgan (2017) – Kabak & Lin
Selin Sümbültepe’nin geçtiğimiz sene yayınladığı Cızgan adlı pek hoş albümünden bu kez Manzaralar parçası kliplenmiş. Bora Çifterler’in elinden çıkan klip doğayla dopdolu, insanın içini açıyor adeta. Şarkı zaten güzeldi, bu görsellikle birleşince daha da güzel olmuş. Bu şarkıyı beğenenleri, kendisinin yine geçtiğimi haftalarda yayınladığı Hiçbir Şeyde Gözüm Yok yorumunu da dinlemeye davet ediyorum.
Albüm: Lafıma Gücenme (2018) – Garaj
Ari Barokas albümündeki favori şarkımı kliplendirmiş. Klip de tıpkı şarkının ve albümün geneli gibi, sade, abartısız ama güzel.
Albüm: Estrella (2018) – Sony Music Türkiye
Estrella’dan bir klip daha geldi, Geçiriverdim İçimi de tıpkı Estirelim Mi gibi Mori’nin bir kısım hayranını şaşırtırken, benim de içinde olduğum ikinci ekibi “oh çok güzel delirdi, çok da iyi delirdi” diye mutlu eden şarkılardan. Giriş ve çıkış anonsları olsun, Bora Tarhan’ın elinden çıkan kasaba lunaparklı klip olsun, şarkıyla ilgili her şey tadında.
Bölüm 5: Henüz bir videosu (veya görseli) olmayan işler
Bu bölümde hayranı olduğum iki müzisyenin yeni albümleri var bu kez! Biliyorsunuz son birkaç yazıda bu bölümü atlamıştık çünkü çıkan albümlerin hep görselleri de vardı. Her neyse uzatmayayım, albümlerin ilki çağımızın en iddialı genç piyanistlerinden Baturay Yarkın’ın ilk solo albümü Su. Albümde Baturay’a kendi gibi nitelikli müzisyenler gerçekten kaliteli icrâlarıyla eşlik ediyor, dinleyin neyi kast ettiğimi anlayacaksınız. Bölümün ikinci albümü ise büyük gitarist Cenk Erdoğan’ın Fermata adlı kim bilir kaçıncı stüdyo albümü. Bu albümün de müzisyen kadrosunu okuduğunuz anda heyecanla bir an önce bu albümü dinleyeyim diyeceksiniz. Dilerim her iki albüm de önümüzdeki günlerde kliplenir veya görsellenir de listelerimde tekrar tekrar yer alırlar.
* Baturay Yarkın – Su (2018)
* Cenk Erdoğan – Fermata (2018) – Kabak & Lin
Her yazının sonunda tekrar eden cümlelerimle sizlere veda ediyorum, gelecek yazıda buluşmak dileğiyle!
Bu müzikleri dinlemeniz, seveceğini düşündüğünüz kimselere önermeniz ve güzel müziklerin yayılmasına katkı sağlamanız dileklerimle…
Serinin bir önceki yazısına tam buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca Spotify veya YouTube’dan müzik dinlemeyi seviyorsanız o mecralarda oluşturduğum #KarşılaştığımMüzikler listelerini takip edebilirsiniz.
Hiç yorum yok