Nilipek. – mektuplar I

Nilipek. – mektuplar I

Sevgili Nilipek. bu yılın en güzel albümlerinden biri olduğuna şimdiden emin olduğum Mektuplar I kısa çalarını yayınladı. Beş şarkı sayı olarak az gibi görünse de çok büyük ve derin bir albümle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.

Ne şans ki albüm çıkmadan bir süre önce elime geçmişti ve bugüne dek defalarca çevire çevire dinleme fırsatı buldum bu şarkıları. Her şarkı bambaşka bir hikâye, bambaşka bir boyuta yolculuk gibi. Misal giriş şarkısı İbrahim‘i ele alalım. Katmanları, değişimleri, geçişleri, hele hele o üflemeli dokunuşları… “İbrahim diye şarkı mı olur” demeyin, çok da güzel olmuş.

Yaprak‘ı zaten hafta başında albümün habercisi olarak önden dinleyicileriyle paylaşmıştı Nilipek. tahminimce birkaç gün daha bekleyecek tâkâti kalmadığı için. Üstelik bir de çok tatlı bir şarkı sözü videosu hazırlamış Nilipek. Yaprak için, adeta Mario’nun elinden kaçırdığı prenses gibi oradan oraya koşturuyor garibim piksel piksel haline bakmadan.

Herkese Yetecek Kadar‘a geldiğimizde ise savaş tamtamları çalmaya başlıyor. Zaten sakin sakin girmiş gibi yapıp bir anda bağırmasından birilerinin sevgili Nilipek.’i çok kızdırdığını kolaylıkla anlayabiliriz. Bu şarkıda konserlerin yeni Şeytan‘ı olma potansiyelini gördüm, konsereler gidebileceğimiz günler geri dönsün de bir de canlı dinleyelim bakalım.

Günebakan albümdeki favorim olabilir ki sizler için de tadımlık olarak onu seçtim ama aslında bir favori seçmenin hayli zor olduğu bir albümdeyiz. Hepsi çok güçlü şarkılarla karşı karşıyayız keza, yine de şu anki ruh halime Günebakan’ın saykedelik yapısı, şarkıya giren gitarın çaldığı gü-ne-ba-kan kelimesi, şarkının farklı farklı katmanlara dönüşmesi, genişlemesi, değişmesi daha çok dokundu demek. Kendi içinde albüm gibi şarkı olmuş hasılı kelâm Günebakan.

Gökyüzü Mavi‘de ise albümün gitar ve düzenlemeler sorumlusu sevgili Can Aydınoğlu ile seslendirilmiş bir düet ile karşılaşıyor ve beş şarkılık tadı damağımızda kalan yolculuğu sakin sularda bitiriyoruz. Gelelim albümdeki diğer yıldız isimlere ve bu sürecin mutfağına.

Baslarda, kayıtta, mikste Umut Çetin‘i, vurmalı çalgılarda Berkay Küçükbaşlar‘ı, trombonda Işık Üstündağ‘ı dinlediğimizde albümde Alican İpek, Çağlar Haznedaroğlu, Hakan Güven, Öykü Koçoğlu, Z. Gözde Öcal Güvemli ve Taylan von Aygar‘ın da farklı noktalarda kıymetli katkılarını duyuyoruz. Albümün kapak fotoğrafı da sevgili Berkay’ın elinden çıkmış.

Nilipek.’in bugüne kadar yaptığı tüm işlere hayranım ve yolculuğunu gerçekten heyecanla takip ediyorum ancak Mektuplar daha büyük, daha heyecan verici, daha hazinelerle dolu bir iş olmuş gibi geldi bana. Hani bir müzisyen veya yeni bir müzik keşfedersiniz de içinde kaybolup gidersiniz ya, işte bu albüm bende o çok özlediğim içinde kaybolma hissini uyandırdı.

Vokalleri ve geri vokalleri, leziz üflemeli dokunuşları, dinleyeni sıkmadığı gibi sürekli merak uyandırmayı başaran düzenlemeleri ve genel olarak yarattığı ses ve hissiyat atmosferini göz önüne alarak tek kelimeyle görkemli bir albüm ile karşı karşıyayız diyebilirim. Emeği geçen herkese bir müziksever olarak sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, albümün tamamını da hemen aşağıya iliştiriyorum.

Nilipek.’i takip ediniz:

Hiç yorum yok

Yorum ekleyin

Send this to a friend