Ocak ayı Türk müzik piyasası için hayli bereketli oldu diyebiliriz. Birbirinden güçlü ve uzun yıllar etkisinden çıkmayacağız işler ile karşılaştık keza bu ay. Albümler, derlemeler, tekliler ve daha da karşılaşmaya devam ediyoruz ne güzel ki! Bugünün cevheri ise sevgili Şevket Akıncı‘nın yıllar sonra yaptığı ikinci şarkı albümü Radyo Ekoton.
Pek çok yazımızda Şevket Akıncı’nın kulaklarını çınlatmışızdır bugüne kadar. Kendisini bazen gitarist, bazen aranjör, bazen yapımcı olarak görüyoruz birbirinden güzel işlerde. İlk şarkı albümü Uçurumda Açan‘dan (1996) bu yana arada neler oldu diye merak edenleri Kalan Müzik‘in sitesindeki şu etkileyici açıklama ile baş başa bırakalım:
“…bu süre içerisinde avant-garde’dan (John Cage songbooks, Sound Migration), modern caz’a (Lifeline, Weed, Tarabya Ensemble) Klasik Türk Müziği’nden (Elektronik Kumpanya) electronic ambient’a (Mugwump, Sputnik Sweetheart, Nehirdeki Melek, Alien Lounge) özgür caz ve serbest doğaçlamadan (Islak Köpek, Century, Konjo, EarAfter, Holy Ghost), çağdaş kompozisyon’a (Mutant, Escher Chronicles), hardcore noise’a (Dead Country) birçok türde kayıtlar yaptı, konserler verdi, beş albümde prodüktör ve aranjör olarak katkıda bulundu (Şirin Soysal, MAAN, Ruşen Alkar, Öykü Aras). Aynı zamanda iki tane şiir kitabı yayınladı. Hezeyan Sözlüğü (Artshop-2008), Tersine Zeus (Sub Press-2018). Yeni albümü ‘Radyo Ekoton’ özünde bir songwriter albümü olsa da geçen 24 senenin müzikal izlerini de taşıyor.”
Özetle Şevket Akıncı bu geçen yıllarda adeta kırk fırın ekmek yemiş ve her zaman imzasını attığı veya bir parçası olduğu sıra dışı işlerle müzikseverlerin gönlündeki farklı yerini korumuş diyebiliriz. Kaydı, miksi ve mastering’i Cansun Küçüktürk tarafından yapılan albümde Şevket Akıncı’ya Sumru Ağıryürüyen, Ruşen Alkar, Duygu Argın, Ülkü Aybala Sunat, Orçun Baştürk, Selin Baycan, Gülce Duru, Anıl Eraslan, Zeynep Kaya, Esra Kayıkçı, Ceyda Özbaşarel, Saadet Türköz, Nihal Saruhanlı, Şirin Soysal, Özün Usta, Başak Yavuz, Yıldırım Yalçınkaya ve hatta küçük kızı Ece eşlik etmiş bu yolculukta.
“Kesişen ekosistemler” anlamına gelen Ekoton, adeta her zaman karşınıza farklı ama etkileyici bir parça çıkartmayı başaran bir radyo gibi gerçekten de. Şarkıların bu farklı duruşlarının yanı sıra albümün bütününe baktığımızda ise adeta yekpare bir konsept albüm dinliyor hissine kapılacak ve “bu şarkı bitince bırakayım” diyemeden baştan sona tüm albümü bir elden geçireceksiniz bize kalırsa.
Sözün özü müthiş bir işle karşı karşıyayız, Şevket Akıncı da bu topraklarda olduğu için şanslı olduğumuz müzisyenlerden, yaptığı müzikler sadece dünyanın bu bölümündeki müzikal yolculuğumuzla ilgili değil, dünyanın genel müzikal yolculuğuyla da ilgili, hayli kıymetli işler. Size albümün giriş şarkısı Eldorado‘yu tadımlık olarak sunduk ancak biliyoruz ki buradan başlayınca devam etmek isteyeceksiniz, albümün tamamı hemen aşağıda:
Hiç yorum yok